SON DAKİKA
reklam
reklam

Hileden hileye

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 27 Eylül 2024, Cuma - 07:07   Okunma Sayısı:

 

    Dolandırıcılar yeni taktikler uygulamaya başladılar. Belediyelerde daktilo ile resmî yazı yazarak para kazananların önlerinde her zaman kalabalık gruplar vardır. Bunlar çoğunlukla havadan kazanç sağlamak isteyen kişilerdir. İş takibi nedeniyle Belediyeye gelen kişilere dertlerini (!) anlatarak birkaç kuruş kazanmaya bakarlar. İnandırma yöntemleri ise,

 

  • Boşanma durumunda olduklarını öne sürerek çocuklarının aç ve açıkta kaldıkları,
  • Evde yatalak hastalarına ilaç alacak paralarının olmadığı,
  • Elektrik faturası başta olmak üzere çocuklarının okul masraflarını ödeyemediklerini,
  • Lösemi hastalığı olan bir aile ferdini hastaneye götürmek durumunda kaldıklarını

söylemek suretiyle duygu sömürüsü yapmak şeklinde ortaya çıkmaktadır.

 

Otobüs, vapur ve trenlere uygulanan dolandırma taktikleri ise,

  • Evlerin kapılarını çalarak Engelliler Vakfı’ndan geldiklerini söylemek ve para yardımı

talep etmek,

  • Saralı gibi kendini yere atıp acındırmak, sabahtan beri bir şey yemediğini anlatmaya

çalışarak para koparmak,

  • Hastanede yatan çocuğunu çıkartmak için para ödeyemediğini, hastanenin de çocuğu

rehin aldığını ağlayarak anlatmak…

 

***.                   ***.               ***

    Pazara gidip alışveriş yapan, iş ödemeye gelince cüzdanı evde unuttuğunu söyleyerek parayı dönüşte getireceğini söyleyen bazı kişiler bu şekilde geçimini sağlamaktadır. Biniş kartının yüklemesi olmadığını bildiği halde otobüse binerek, kartını evde unuttuğunu, zaten bir durak sonra ineceğini söyleyenlerin sayısı da giderek artmaktadır.

    Mezarlıklarda daha farklı insanlara rastlanmaktadır. Kendisini yırtarcasına ağlayan kişiyi ölenin yakını zannedersiniz. Bu kişi “Birinci sınıf ağlayıcı”dır. Ağlama ücreti yüksektir. Mezarlı ziyaretine gelenlerin yanına usulca sokularak “Hatim indirmemi ister misiniz?” diye soranlar, bir başka geçim kapısının adamlarıdır.

 

***.                   ***.               ***

     İstanbul’da her gün kullandığımız vasıtalar, insanları her an kapıştıracak mobil mekânlar haline gelmiştir. Belediye otobüsleri köy otobüsü haline gelmiş, vapurlar ise sürüden kopmuş bazı sığırların (!) koltuklara destursuzca ve upuzun uzandığı yerlere dönüşmüştür.

 

   ---Kardeşim yayılmış vaziyette oturuyorsun, biraz toplansana!

   ---Ne o, sığamadın mı koca yere?

   ---Ayağıma bastınız,

   ---Ne olmuş, sen de ayağını o kadar ileriye uzatma!

   ---Beyefendi, uyuyorsunuz ve başınız hep omuzuma düşüyor. Biraz toparlansanız?

 

    Ben bu insanlara “Rindlerin umursamazlığı” diyorum. Biraz aile terbiyesi görmemiş, biraz toplum kültürünün dışında kalmış ve belki de en önemlisi hoyrat yaşama isteğinin ağır basmış olmasıdır. Mağdur olan bireyin yanında toplumun diğer fertlerinin yer almaması ve hiçbir yaptırımın olmaması bu umursamazlığın ve hoyratlığın daha geniş alanlara yayılmasına neden oluyor.

Deli deseniz deli değil, veli deseniz veli değil. Yakıştırılan isim meczup… Meczupluk şimdi siyasilere de sirayet etti. Söyledikleri suç oluştursa bile üzerinde durulmuyor. Bu noktada,

 Düzeltme Ana Bilim Dalı uzmanları (!), “Şöyle demek istedi… aslında şu anlamda söylemişti… böyle anlam vermek gerekir…” şeklinde açıklama yaparak “biz kalın kafalılara” doğruyu anlatmaya çalışmaktadırlar.

    Bunları düşünürken ve yazarken aklıma Neyzen Tevfik geldi. Bu kadar umursamazlık karşısında o ne düşünmüştür acaba diye kitaplara yöneldim.

 

Uyanmadın gitti dalgın uykudan

Sana ne be, âlemdeki kaygudan 

Kendi cihanında bak sen keyfine

Kulak asma halkın hayfine           (Hayf: Üzüntülü durum)

 

TEŞEKKÜR

 

Gemi Kaptanı oğlumuz Sarper Baysu’nun Bodrum Acıbadem Hastanesi

KBB bölümünde24 Eylül 2024 günü

ameliyatını icra eden, doruk seviyede ilgi ve özen göstererek

sağlığına kavuşturan

 

Prof. Dr.  Sayın Cem Alper Çağıcı’ya

 

ve Anestezi Hekimi

Dr. Sayın Ahmet Temizyürek’e

 

Ameliyathane Ekibinden

Sn. İpek Deniz Demir

Sn. Oktay Ceyhan

Sn. Gizem Nur Yılmaz

Sn. Gökhan Kabadayı’ya

 

sonsuz teşekkür ve minnet duygularımızı sunar, meslekî yaşamlarında

başarılar dileriz.

 

(Gemi Kaptanı Sarper & Zehra & Emekli Yarbay Cengiz Baysu)

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam